have someone on

  1. birini alaya almak, matrak geçmek, aldatmak.
    He was having you on: Seninle matrak geçiyordu.
kolunda birisi olmak.
destekleyicisi bulunmak Verb
arkası olmak Verb
çırpınan birini yardımsız bırakmak Verb
birini çocuk gibi idare etmek Verb
telefonda biriyle görüşmekte olmak Verb
birini öldürmek Verb
biri hakkında bilgi sahibi olmak Verb
birisini avucunun içine almak, her istediğini yaptırmak, yakası elinde olmak.
birisine bir hususta bilgi vermek.
gözetletmek Verb
cinayetle suçlandırılmak.
Though a criminal, he had no blood on his hand: Sabıkalıdır amma, bu
cinayetle ilgisi yok.
His blood will be on your head: Ölümünden sen sorumlu tutulursun/Vebali senin boynuna.
elinde birini suçlayıcı delil bulunmak.
birisinden davacı olmak.